26 Ağustos 2011 Cuma

Mağdur...

  Özerklik kazanmış bir yapıya sahip olan kurum TFF. Özerkliğin getirdiği avantajları maalesef ülke futbolu için değil, fenerbahçe için kullanmaya yıllar öncesinden alışmış. Öyle ki, başka bir kulübün başına gelseydi bu süreçte yaşanılanlar,1 hafta bile beklenmeyecek bir durumdaydı ortalık. Ama konu fenerbahçe olunca, yani yıllardır federasyonlarda hep derin yapılanma içine girmiş,ama bunu sürekli reddeden ve çehresinin kızarmak bilmediği bir şekilde mağduru oynayan bir fenerbahçe olunca, tüm kurulları derin fenerbahçe ile çevrilmiş TFF nin verdiği kararda şaşırılmayacak kadar şaşırtıcı bir karardı.

  Öyle ki, vahim olan bir durum, sonralarında yerini iddianamenin beklenmesine bıraktı.Ortada şöyle bir gerçek var ki Türkiye gerçekten bir değişim süreci içerisinde...Bunu savcının; 'İddianameyi bekleyeceğiz' diyen TFF ye cevap niteliğinde belgeleri göndermesiyle bir kez daha gördük. Belgeler geldikten sonra etik kurula bel bağladığını belirten mehmet ali aydınlar, etik kurulunun ülkeyi oyalamasından sonra, küçük çocukların bilie inanmadığı bir açıklama yaparak fenerbahçe hakkında yeterli iddia olmadığını söyledi, önündeki kağıtlarda kanaat oluştuğuna dair bilgiler yer almasına rağmen.

  Bu süreçte, taraftarı olduğum Trabzonspor sustu, bence doğru olanı buydu.Fakat fenerbahçe spor kulübü, gerek medyası aracılığıyla,gerek önemli kararların arefesinde tff yöneticileri ile görüşmeleriyle susmadığını,çalıştığını gösterdi.Nitekim alınan karar fenerbahçeyi memnun etti.

  Bu süreçte gerçekleşen şeyler,adalete inanmış insanlar için kabul edilebilecek bir durum değildi, ve UEFA ya haklı olarak şikayette bulunuldu.Bu şikayetlerden midir tam olarak bilinmez, müfettişin gelişiyle kendi ülkesinde adaleti sağlayamayan özerk kurumun yapamadığını yaptı...Kıyamet koptu...

  İnsan haklı olarak şaşırıyor.Bu gün yöneticilerinin ses kayıtları fotoğraflarla delillendirilmiş,masa başında yapılan anlaşmalarla kazanımlar elde etmiş fenerbhaçe suçsuzum diyor.Ve suçsuzum diye haykırıyor.Buna insan olan herkes şaşırır.Herkese sataşıyor,söyleniyor.Öyle ki, 2 hafta önce kendi lehine karar alan TFF ye bile çıkışıyor.Bu ne yaman çelişkidir anne.

  Nereden başlasa bilemiyor insan ama mutlaka başlamalı bir yerden...Fenerbahçe hakkında o kadar iddia(destekli iddia) varken UEFA fb yi almıyor şampiyonlar ligine.Bunun hıncını bu süreçte kendisine destek olan TFF den çıkartıyor fenerbahçe.Tff Sadri Şeneri verdiği gibi fb yi pfdk ya sevkedemiyor!

  Köşe yazılarında haksızlığa uğradığı düşünülüyor fb nin.Yahu el insaf...Şike yapan bir takımın şl ye gitmesini nasıl hak olarak sunabiliyorsunuz.Cevap hazır 'O zaman TFF niye düşürmedi?'... Bunada verilecek bir cevabımız var elbet.Sürecin başından beri,uzatmak istediniz yolu,UEFA nın sürece dahil olmayacğaına emindiniz, ve böylelikle uzun vadede fb düşmeyecek her şey yanına kalacaktı.UEFA nın müdahalesi ile herşey karıştı ve dün kapalı kapılar arkasında tokalaştığınız insanlarla canlı yayında kavgalar ettiniz.

  Trabzonspor hakkında bir ses kaydı bile yokkken suçlu ilan ettiniz.fb için masumiyet karinesi derken,bize masumiyet teranesi okudunuz.Elin oğlu gewldi,adaleti sağladı.Hiç utanmadınız dimi 'Yabancı geldi benim ülkemde benim adaletimi sağladı'  diye.Hala fb nin haksızlığını savunmak için çırpındınız,çırpınıyorsunuz.

  Siz zaten hiç suçlu olmadınız, sizin yaptığınızı yapmayan,masa başında maç satın almayan Trabzonspor şl ye gidince emek hırsızı oldu...Yahu neyin emeği neyin hırsızlığı...Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun, bu kadar mı karardı vicdanınız kibriniz yüzünden?

  Büyük gazetecileriniz ana haber bültenlerinde öyle tanıtımlar öyle haberler yorumlar yaptı ki, gören fb nin suçlu olduğuna inanırdı,sanki o ses kayıtları fb nin değilmiş gibi...Ç ok büyük bir pişkinlik içindesiniz.Ders almayı reddedip, kötülük yapmak için çırpınmaya devam ediyorsunuz.

  fb yi tutan insanları,anadoluda  belirli takımlara yerleştirdiniz, böylece bu süreçte o kişilerin yaptığı açıklamalarla o kulüpleri de fb ye destek veriyormuş gibi gösterdiniz.Siz hiç suçlu olmadınız, siz herşeyi yapacaksınız ama hiç suçlu sayılmayacaksınız.

 tff sizin için iyi karar alırken adaleti düşünmediniz,şimdi adaletten bahsediyorsunuz.Ve haksızlık ruhunuza işlemiş hala susmuyorsunuz.

  Anlaşmıştınız,ayarlaşmıştınız,küme düşmeyecektiniz. Ama avrupa işe el atınca, sene içinde küme düşeceğiniz kesinleşti, sene içerisinde düştüğünüz zaman 1 değil 2 sene kaybedeceğinizi biliyorsunuz bu yüzden sezon bşalamadan ' biz onurumuzla alt lige iniyoruz' oyununu oynamaya başladınız.

  Size en büyük dersi,fb taraftarı verebilirdi,ama onlarda akıllı bir şekilde düşünmek yerine sizin yalanlarınıza inanmaya karar verdi...O kadar pişkinsiniz ki, hem suçu işleyip,hemde bu suça ceza vermeyen tff yi avrupaya şikayet edenlere hain diyorsunuz.Hakkını alana emek hırsızı ve fırsatçı diyorsunuz.Emin olun, israiloığlu gibisiniz.Onca ders alıyor,ama hiç akıllanmıyorsunuz.Hiç Allah'ın ilahi adaletini düşünemiyor hep kibrinizle hareket ediyorsunuz.

 Öğrenmezseniz helak olursunuz;

  Allahın adaleti çok büyüktür.O istediği zaman,adaleti de en hayırlı şeklde tecelli eder ve ilahi adalete karşı kurulan tuzakları Allah sizden önce bilir; şüphesiz ki O; tuzak kuranların en hayırlısıdır.


3 Ağustos 2011 Çarşamba

İlerleyelim,Kalkınalım,Büyüyelim.

Artık yeminle sıkıldım şu çok ünlü markaya sahip kravatları boyunlarına bağlayan,harika gömlekler giyip,pantolonlarını kemerlerinin deliğini son delikleriyle kapatabilen kodaman görünüşlü insan görünümlülerden.

 Yahu hiç mi haysiyet denen birşeyleri kalmadı, hala ''Etik kurulu yargılayamaz'', ''O yargılayamaz'', ''Bu yargılayamaz'',''Şu da yargılayamaz'' diyorlar.

 Vicdansız beyinler, sizin demek istediğiniz belli aslında,''Biz yaparız ama kimse yargılayamaz''.Bunu öğrenmişsiniz büyüklerinizden,yıllarca böyle gelmiş,gidecek sanıyorsunuz. Siz asıl soruyu sormuyorsunuz,soramıyorsunuz... Siz '' Bu şike nasıl yapılmış?'' diye soramıyorsunuz , ''Şikeyi şu kurum yargılayamaz'' dediğiniz kadar, ''Nasıl bu futbolu kirlettiniz''  diyebilseniz,emin olun o yüzünüzde meymenetten küçük bir kırıntı olurdu...

  Vicdansız heriflerin,meymenetsiz suratlarından her gün yeni açıklamalar,''Türk Futbolu için talimatname değişmeli'' ...Yahu bunu söyleyebiliyorsunuz ya, bunu konuşabiliyorsunuz ya, üstelik bunu fısıltılarla değil,utanmadan bir ÇÖZÜM gibi insanlara sunabiliyorsunuz ya, işte o zaman anlaşılıyor o harika gömleklerinizin gizleyemediği göbeğinizin içinde CİSİMLER.

  Bünyesinde bulunduğunuz kurumun hiç bir önemide yok sizlerin gözünde, çünkü siz kurumu önemsemiyorsunuz,siz kurumun bünyesinde olmayı değil,kurumu BÜNYENİZLE özdeşleştirmeyi sevdiğiniz için,kendi çıkarları uğruna toplumun önemli dinamiklerini hareketsiz bırakıyorsunuz,daha doğrusu bıraktığınızı sanıyorsunuz.

   Türk futbolunda ''Duayen'' kabul edilen,aslında bir ''Dinazor'' olduğu bu süreçte ortaya çıkan bazı ''usta'' kalemler sizinle röportajlar yapıyor,kiminizin kimliği avukat,kiminizin kimliği eski tff yöneticisi,kiminizin kimliği ''kodaman''... Hepiniz, finale birgün önceden aynı masada çalışan öğrenciler gibi aynı şeyi tekrarlıyorsunuz, aynı şeyi söylüyorsunuz,arkanıza kurumlarınızın,kimliklerinizin gücünü alarak.. yalan söylüyorsunuz,bir de utanmadan inanılmayınca tepki koyuyorsunuz...

  Korkuyorsunuz, temiz korku iyidir de sizin korkularınız bile temiz değil, köyde ilk kör yılanla karşılaşan bir çocuğun yaşadığı gibi bir temiz korku değil sizin ki, sizin korkunuz bir pişkinin korkusu,hem çevreye zarar verip,hem de kendine ''acaba yakalanırmıyım'' korkusu...Bu korkuyla büyüttü belki sizi babalarınız, ama işte tam da bu korkunun ecele faydası olmuyor.

  Siz korkuyorsunuz, çünkü her zaman süregelen değişim bu sefer sizi rahatsız ediyor.Bu değişim denen şey önceden de gelecekti,ama siz buna tüm mekanizmalarınızla engel oldunuz, kendi yalanlarınızı, değişim diye Türk Futboluna sundunuz. Şimdi gerçek değişim geliyor,ve siz korkuyorsunuz.Çünkü bu değişim birgün sizi de vuracak; artık başında bulunduğunuz kurumunuz dinamiklerini daha özgürce ve objektif olarak kullanacak,ve burda sizin bir etkiniz o-la-ma-ya-cak. Koltuğunuz gidecek diye korkuyorsunuz, yıllarca o kemerin son deliğine kadar büyüttüğünüz göbeğinizin emeği için endişeleniyorsunuz! Fakat emeğini yediklerinizi sindirebildiğiniz kadar, bugün artık kusacaksınız.Siz kusacaksınız ki, bünyenizde hapsettiğiniz kurumlar,kulüpler artık bünyenizden çıkacak,temiz hava alacak...

  Korkuyorsunuz, çünkü yıllarca haramla beslendiniz,haram ile büyüdünüz.

  Soruyorsunuz sözde gazetecilere,o gazeteciler ki, bir iki saat önceden sizi arayıp soru ce cevapları birlikte tayin ettiğiniz ''Usta'' görünümlü ''Dinazor'' gazeteciler...Onlara soroyursunuz;

 ''Kim,nasıl yargılayabilir ki, etik kurulu yargılayamaz çünkü vs vs, ee tahkim de yargılayamaz çünkü vs vs, disiplin kurulunun yargılama ne haddine çünkü vs vs..,tff de yargılayamaz çünkü vs vs, Avrupa da yargılamasın çünkü prestijimiz söner UEFA ya şikayet etmek vatan hainliğidir, FIFA yargılarsa milli takımlarda ceza alır ki bu daha büyük vata hainliğidir,oda yargılamasın.''  Kısaca söyleyin işte, kim yargılasın demek istiyorsunuz? Cevaplarını kusamıyorlar bu sefer; ''Hiç kimse yargılanmasın yaa, acaba bu seferlik bu olay kapansa olur mu? Söz bir daha yapmayacağız.''... Cevabınız bu aslında da, hayatınız boyunca hep babalarınız,büyüklerinizn peşinde koştuğunuz için gerek duymadığınız yüreğiniz yetmiyor bu cevabı vermeye...Aziz Nesinlik hikayesiniz hepiniz aslında, İlerleyelim,Kalkınalım,Büyüyelim deyip Hazinedeki Paslı Tenekeye bile göz koyacak kadar Aziz Nesinlik vakasınız.

  Ben bir şartla kabul ediyorum,kusmuklarınızı; ''Tamam etikte yargılamasın,tahkim de,disiplinde federasyonda,yargıda yargılamasın,kabul ediyorum, ama tek bir şey yargılasın sizleri, kabul edecekmisiniz? sizi bu olayda VİCDAN  yargılasın mı?'' vicdansız insanlar,korkaklar...o kadar korkaksınız ki, ufak bir çocuğun köyde gördüğü kör yılanı merakından bile korkar,siz görseniz kaçacak delik ararsınız,o deliğe sığmayacak kadar kodaman olsanız bile...

  Saygılar.