3 Ağustos 2011 Çarşamba

İlerleyelim,Kalkınalım,Büyüyelim.

Artık yeminle sıkıldım şu çok ünlü markaya sahip kravatları boyunlarına bağlayan,harika gömlekler giyip,pantolonlarını kemerlerinin deliğini son delikleriyle kapatabilen kodaman görünüşlü insan görünümlülerden.

 Yahu hiç mi haysiyet denen birşeyleri kalmadı, hala ''Etik kurulu yargılayamaz'', ''O yargılayamaz'', ''Bu yargılayamaz'',''Şu da yargılayamaz'' diyorlar.

 Vicdansız beyinler, sizin demek istediğiniz belli aslında,''Biz yaparız ama kimse yargılayamaz''.Bunu öğrenmişsiniz büyüklerinizden,yıllarca böyle gelmiş,gidecek sanıyorsunuz. Siz asıl soruyu sormuyorsunuz,soramıyorsunuz... Siz '' Bu şike nasıl yapılmış?'' diye soramıyorsunuz , ''Şikeyi şu kurum yargılayamaz'' dediğiniz kadar, ''Nasıl bu futbolu kirlettiniz''  diyebilseniz,emin olun o yüzünüzde meymenetten küçük bir kırıntı olurdu...

  Vicdansız heriflerin,meymenetsiz suratlarından her gün yeni açıklamalar,''Türk Futbolu için talimatname değişmeli'' ...Yahu bunu söyleyebiliyorsunuz ya, bunu konuşabiliyorsunuz ya, üstelik bunu fısıltılarla değil,utanmadan bir ÇÖZÜM gibi insanlara sunabiliyorsunuz ya, işte o zaman anlaşılıyor o harika gömleklerinizin gizleyemediği göbeğinizin içinde CİSİMLER.

  Bünyesinde bulunduğunuz kurumun hiç bir önemide yok sizlerin gözünde, çünkü siz kurumu önemsemiyorsunuz,siz kurumun bünyesinde olmayı değil,kurumu BÜNYENİZLE özdeşleştirmeyi sevdiğiniz için,kendi çıkarları uğruna toplumun önemli dinamiklerini hareketsiz bırakıyorsunuz,daha doğrusu bıraktığınızı sanıyorsunuz.

   Türk futbolunda ''Duayen'' kabul edilen,aslında bir ''Dinazor'' olduğu bu süreçte ortaya çıkan bazı ''usta'' kalemler sizinle röportajlar yapıyor,kiminizin kimliği avukat,kiminizin kimliği eski tff yöneticisi,kiminizin kimliği ''kodaman''... Hepiniz, finale birgün önceden aynı masada çalışan öğrenciler gibi aynı şeyi tekrarlıyorsunuz, aynı şeyi söylüyorsunuz,arkanıza kurumlarınızın,kimliklerinizin gücünü alarak.. yalan söylüyorsunuz,bir de utanmadan inanılmayınca tepki koyuyorsunuz...

  Korkuyorsunuz, temiz korku iyidir de sizin korkularınız bile temiz değil, köyde ilk kör yılanla karşılaşan bir çocuğun yaşadığı gibi bir temiz korku değil sizin ki, sizin korkunuz bir pişkinin korkusu,hem çevreye zarar verip,hem de kendine ''acaba yakalanırmıyım'' korkusu...Bu korkuyla büyüttü belki sizi babalarınız, ama işte tam da bu korkunun ecele faydası olmuyor.

  Siz korkuyorsunuz, çünkü her zaman süregelen değişim bu sefer sizi rahatsız ediyor.Bu değişim denen şey önceden de gelecekti,ama siz buna tüm mekanizmalarınızla engel oldunuz, kendi yalanlarınızı, değişim diye Türk Futboluna sundunuz. Şimdi gerçek değişim geliyor,ve siz korkuyorsunuz.Çünkü bu değişim birgün sizi de vuracak; artık başında bulunduğunuz kurumunuz dinamiklerini daha özgürce ve objektif olarak kullanacak,ve burda sizin bir etkiniz o-la-ma-ya-cak. Koltuğunuz gidecek diye korkuyorsunuz, yıllarca o kemerin son deliğine kadar büyüttüğünüz göbeğinizin emeği için endişeleniyorsunuz! Fakat emeğini yediklerinizi sindirebildiğiniz kadar, bugün artık kusacaksınız.Siz kusacaksınız ki, bünyenizde hapsettiğiniz kurumlar,kulüpler artık bünyenizden çıkacak,temiz hava alacak...

  Korkuyorsunuz, çünkü yıllarca haramla beslendiniz,haram ile büyüdünüz.

  Soruyorsunuz sözde gazetecilere,o gazeteciler ki, bir iki saat önceden sizi arayıp soru ce cevapları birlikte tayin ettiğiniz ''Usta'' görünümlü ''Dinazor'' gazeteciler...Onlara soroyursunuz;

 ''Kim,nasıl yargılayabilir ki, etik kurulu yargılayamaz çünkü vs vs, ee tahkim de yargılayamaz çünkü vs vs, disiplin kurulunun yargılama ne haddine çünkü vs vs..,tff de yargılayamaz çünkü vs vs, Avrupa da yargılamasın çünkü prestijimiz söner UEFA ya şikayet etmek vatan hainliğidir, FIFA yargılarsa milli takımlarda ceza alır ki bu daha büyük vata hainliğidir,oda yargılamasın.''  Kısaca söyleyin işte, kim yargılasın demek istiyorsunuz? Cevaplarını kusamıyorlar bu sefer; ''Hiç kimse yargılanmasın yaa, acaba bu seferlik bu olay kapansa olur mu? Söz bir daha yapmayacağız.''... Cevabınız bu aslında da, hayatınız boyunca hep babalarınız,büyüklerinizn peşinde koştuğunuz için gerek duymadığınız yüreğiniz yetmiyor bu cevabı vermeye...Aziz Nesinlik hikayesiniz hepiniz aslında, İlerleyelim,Kalkınalım,Büyüyelim deyip Hazinedeki Paslı Tenekeye bile göz koyacak kadar Aziz Nesinlik vakasınız.

  Ben bir şartla kabul ediyorum,kusmuklarınızı; ''Tamam etikte yargılamasın,tahkim de,disiplinde federasyonda,yargıda yargılamasın,kabul ediyorum, ama tek bir şey yargılasın sizleri, kabul edecekmisiniz? sizi bu olayda VİCDAN  yargılasın mı?'' vicdansız insanlar,korkaklar...o kadar korkaksınız ki, ufak bir çocuğun köyde gördüğü kör yılanı merakından bile korkar,siz görseniz kaçacak delik ararsınız,o deliğe sığmayacak kadar kodaman olsanız bile...

  Saygılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder