13 Kasım 2011 Pazar

Deli,Zeki ve Dahi

Deli ile Dahi arasında ince bir çizgi vardır,düzen için ikisi de zararlıdır.Hep düzenin belirlediği kalıptan dışarıda durur Deli ve Dahi.Ne tesadüftür ki insanoğlunun tarihinde yıkımları deliler,devrimleri ise dahiler yapmıştır.Her deli ve ya dahi yeni bir düzen kurmuştur… İstendiği yerden başlayabilir insan dünyadaki delilerin ve dahilerin tarihteki örneklerini saymaya.Aklıma ilk gelen Sokrates olur her zaman.Kendi zamanında deli, modern zamanda ise felsefenin temelini oluşturan dahi bir yapıtaşı…

Ya zeki olmak? Sözlük anlamının dışındaki anlamlar da mevcuttur elbet,fakat zeki ile dahi arasındaki temel fark düzene bakış açılarıdır.Zeki insan düzenin içinde değerlidir,dahi ise düzen için bir ''deli''… Birisi düzenin devamında çok önemli bir yer oynar,diğeri düzeni yıkıp yenisini yapmaktan zevk alır.

Günümüzde;en azından Türkiye’de, zeki ile dahinin mücadelesini görüyoruz şu günlerde.Zeki olan birden fazla kişi/kurum vs. var iken tarihin her evresinde olduğu gibi dahi olan kişi/kurum çok az…Türk Futbolunda alışılagelmekte olan düzeni koruyan zekiler bugün zor durumda;öyle ki dahinin kendilerine oynadığı oyun hepsini köşeye sıkıştırmış durumda,kaçacak delik yok,sığınacak yuva da…Dahi,oyunu çok iyi bir şekilde kendi lehine çevirmiş,bir dahiye birden fazla zeki karşılık veremiyor… Sunmaya çalıştıkları çözümler ise dışarıdan bakana komik geliyor.

Kurulu düzenin kurulmuş zekileri bugün;

* Dünya Futbol Kamuoyunda ders olarak okutulabilecek Türkiye’deki Şike olayını gizlemeye çalışmış ama gizleyememiş; seyirci kalamamış,müdahele etmiş ve düzeni korumak için şikecilere yaptığı bypass serileri sonuç vermemiştir.
* Hak edilen cezaları en aza indirgemek için süreyi olabildiğince uzatmaya çalışmış, günümüzde oldukça hızlı değişen gündemin içinde bu operasyonu basite indirgeyip boğmak istemiştir.
* Şike ve Şaibe ile suçlanan kulüplerin içinde yer aldığı bir futbol ligi başlatmış ve insanları futboldan soğutmak uğruna,yapılan operasyona karşı durmak için ligin marka(!) değerini yerle bir etmiştir.
* Takımların taraftarları arasında ayrımcılık yapmış,işine geldiği zaman ufak bir pankarta bile ceza verirken işine geldiğinde 119,59,29(!) saniye boyunca edilen küfürleri duymazlıktan gelmiştir.
* Şike ile suçlanan kulüp oyuncuları hakkında en ufak bir olumsuz haber bile yapılmazken,hedefteki takım oyuncuları için asparagas haberler yaptırmaya devam etmiştir.
* Müze Kart’ı olmadan müzeye girmek isteyen,üstelik müze aşkı için kapı kıranlara gerekli cezayı vermemiş,medya ayağıyla bu olayı haber yaptırmayarak unutturmak istemiştir.
* Basın Özgürlüğünü işine geldiği an savunup,işine geldiğinde Basın Görgüsüzlüğünü devreye sokmuştur.
* Ligi domine edene göre tavır belirlemiştir.Öyle ki açıklanması güç bir şekilde bu seneki takım performanslarının,geçen senenin ispatı olduğuna insanları ikna etmeye çalışmıştır.
* Milli duyguları,karınları acıktığında kabaran bu kişiler, milli takımın hocasını sorduğu sorularla alaşağı edebileceğini sanan şımarık muhabirleri,yeni nesil olarak tanıtmıştır.
* Yıllardır; kendi taraftarı hariç kimse tarafından sevilmeyen oyunculara sahip çıkarak, yaptıkları tüm olumsuzluklara rağmen bu oyuncuları günahsız melek, bu oyunculara tepki gösterenleri ise ‘vatan haini’ olarak gösterebilmişlerdir.
* Marka değeri diye övünülen lig için, gerektiğinde marka değerini hiçe sayarak para hesaplarını herkesin önünde yapabilmişlerdir.
* Taraflı olduğu her maç sonunda belli olan yorumcu/yorumcuları duayen kabul etmiş,eski dinazor duayenlerin yerine aday göstermiş ve bu sözde duayenleri gazetelerde her takımın maçını yorumlayabilecek bir başyazar göstermişleridir.
* ‘Gerçek Spor Gazetesi’ sloganıyla satış yapan gazetelerinde, yetenekli(!) duayenleri; gerçek haberleri yayına koymak yerine kendi kafalarındaki duyumları haberleştirerek kamuoyunu yönlendirmek istemişlerdir.
* Ülkenin adaletini, şikecilere dokunduğu için dışlayabileceklerini sanmışlardır.

Sayılabilecek bir bu kadar daha madde vardır.Zeki insanlar düzenlerini korumak için hiçbir oyunla bu sefer başarılı olamamıştır.Çünkü dahi; Türk Futbol Tarihinde hiç olmadık kadar temiz bir oyun kurmuş ve temiz bir hesapla hırsızı ve haksızı her çırpınışında daha da dibe batırmıştır..

Dahi, yıllardır söylemleri önemsizleştirilsin ve umursanmasın diye düzenin koruyucuları olan zeki insanlar tarafından kamuoyuna ''deli'' olarak gösterilmiştir. Dahi olan bugün, düzenin koruyucularını öyle bir kapana sıkıştırmıştır ki,düzenin hokkabazları sadece acıdan ''deli'' gibi kıvranmaktadırlar.

Türk Futbolu, tarihinde hiç olmadığı kadar büyük bir satranca tanık olmuş, dahi olan,zekileri hunharca mat etmiştir.

Dahinin doğum yılı 1967 dir.Karşısında duranlar yaşça çok büyük olmalarına rağmen,dahinin dehası,zekinin zekasını tüm dünyaya örnek olacak,kitaplarda okutulacak şekilde devirmiştir.

Satrancın resmi bitiş tarihi 17 Kasımdır.Fakat aslında 22 Mayıs’ta sona ermiştir.3 Temmuzda ise temizliği yapılmıştır.

Saygılar.