Deli ile Dahi arasında ince bir çizgi vardır,düzen için ikisi de
zararlıdır.Hep düzenin belirlediği kalıptan dışarıda durur Deli ve
Dahi.Ne tesadüftür ki insanoğlunun tarihinde yıkımları
deliler,devrimleri ise dahiler yapmıştır.Her deli ve ya dahi yeni bir
düzen kurmuştur… İstendiği yerden başlayabilir insan dünyadaki delilerin
ve dahilerin tarihteki örneklerini saymaya.Aklıma ilk gelen Sokrates
olur her zaman.Kendi zamanında deli, modern zamanda ise felsefenin
temelini oluşturan dahi bir yapıtaşı…
Ya zeki olmak? Sözlük anlamının dışındaki anlamlar da mevcuttur
elbet,fakat zeki ile dahi arasındaki temel fark düzene bakış
açılarıdır.Zeki insan düzenin içinde değerlidir,dahi ise düzen için bir
''deli''… Birisi düzenin devamında çok önemli bir yer oynar,diğeri
düzeni yıkıp yenisini yapmaktan zevk alır.
Günümüzde;en azından Türkiye’de, zeki ile dahinin mücadelesini
görüyoruz şu günlerde.Zeki olan birden fazla kişi/kurum vs. var iken
tarihin her evresinde olduğu gibi dahi olan kişi/kurum çok az…Türk
Futbolunda alışılagelmekte olan düzeni koruyan zekiler bugün zor
durumda;öyle ki dahinin kendilerine oynadığı oyun hepsini köşeye
sıkıştırmış durumda,kaçacak delik yok,sığınacak yuva da…Dahi,oyunu çok
iyi bir şekilde kendi lehine çevirmiş,bir dahiye birden fazla zeki
karşılık veremiyor… Sunmaya çalıştıkları çözümler ise dışarıdan bakana
komik geliyor.
Kurulu düzenin kurulmuş zekileri bugün;
* Dünya Futbol Kamuoyunda ders olarak okutulabilecek Türkiye’deki Şike
olayını gizlemeye çalışmış ama gizleyememiş; seyirci kalamamış,müdahele
etmiş ve düzeni korumak için şikecilere yaptığı bypass serileri sonuç
vermemiştir.
* Hak edilen cezaları en aza
indirgemek için süreyi olabildiğince uzatmaya çalışmış, günümüzde
oldukça hızlı değişen gündemin içinde bu operasyonu basite indirgeyip
boğmak istemiştir.
* Şike ve Şaibe ile
suçlanan kulüplerin içinde yer aldığı bir futbol ligi başlatmış ve
insanları futboldan soğutmak uğruna,yapılan operasyona karşı durmak için
ligin marka(!) değerini yerle bir etmiştir.
* Takımların taraftarları arasında
ayrımcılık yapmış,işine geldiği zaman ufak bir pankarta bile ceza
verirken işine geldiğinde 119,59,29(!) saniye boyunca edilen küfürleri
duymazlıktan gelmiştir.
* Şike ile suçlanan kulüp
oyuncuları hakkında en ufak bir olumsuz haber bile yapılmazken,hedefteki
takım oyuncuları için asparagas haberler yaptırmaya devam etmiştir.
* Müze Kart’ı olmadan müzeye
girmek isteyen,üstelik müze aşkı için kapı kıranlara gerekli cezayı
vermemiş,medya ayağıyla bu olayı haber yaptırmayarak unutturmak
istemiştir.
* Basın Özgürlüğünü işine geldiği an savunup,işine geldiğinde Basın Görgüsüzlüğünü devreye sokmuştur.
* Ligi domine edene göre tavır
belirlemiştir.Öyle ki açıklanması güç bir şekilde bu seneki takım
performanslarının,geçen senenin ispatı olduğuna insanları ikna etmeye
çalışmıştır.
* Milli duyguları,karınları
acıktığında kabaran bu kişiler, milli takımın hocasını sorduğu sorularla
alaşağı edebileceğini sanan şımarık muhabirleri,yeni nesil olarak
tanıtmıştır.
* Yıllardır; kendi taraftarı hariç
kimse tarafından sevilmeyen oyunculara sahip çıkarak, yaptıkları tüm
olumsuzluklara rağmen bu oyuncuları günahsız melek, bu oyunculara tepki
gösterenleri ise ‘vatan haini’ olarak gösterebilmişlerdir.
* Marka değeri diye övünülen lig için, gerektiğinde marka değerini hiçe sayarak para hesaplarını herkesin önünde yapabilmişlerdir.
* Taraflı olduğu her maç sonunda
belli olan yorumcu/yorumcuları duayen kabul etmiş,eski dinazor
duayenlerin yerine aday göstermiş ve bu sözde duayenleri gazetelerde her
takımın maçını yorumlayabilecek bir başyazar göstermişleridir.
* ‘Gerçek Spor Gazetesi’ sloganıyla
satış yapan gazetelerinde, yetenekli(!) duayenleri; gerçek haberleri
yayına koymak yerine kendi kafalarındaki duyumları haberleştirerek
kamuoyunu yönlendirmek istemişlerdir.
* Ülkenin adaletini, şikecilere dokunduğu için dışlayabileceklerini sanmışlardır.
Sayılabilecek bir bu kadar daha madde vardır.Zeki insanlar
düzenlerini korumak için hiçbir oyunla bu sefer başarılı
olamamıştır.Çünkü dahi; Türk Futbol Tarihinde hiç olmadık kadar temiz
bir oyun kurmuş ve temiz bir hesapla hırsızı ve haksızı her çırpınışında
daha da dibe batırmıştır..
Dahi, yıllardır söylemleri önemsizleştirilsin ve umursanmasın diye
düzenin koruyucuları olan zeki insanlar tarafından kamuoyuna ''deli''
olarak gösterilmiştir. Dahi olan bugün, düzenin koruyucularını öyle bir
kapana sıkıştırmıştır ki,düzenin hokkabazları sadece acıdan ''deli''
gibi kıvranmaktadırlar.
Türk Futbolu, tarihinde hiç olmadığı kadar büyük bir satranca tanık olmuş, dahi olan,zekileri hunharca mat etmiştir.
Dahinin doğum yılı 1967 dir.Karşısında duranlar yaşça çok büyük
olmalarına rağmen,dahinin dehası,zekinin zekasını tüm dünyaya örnek
olacak,kitaplarda okutulacak şekilde devirmiştir.
Satrancın resmi bitiş tarihi 17 Kasımdır.Fakat aslında 22 Mayıs’ta sona ermiştir.3 Temmuzda ise temizliği yapılmıştır.
Saygılar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder