Uzayda hacmi olan her varlığın bir ağırlık merkezi vardır.Bu ağırlık
merkezi; cismin evrende dengede olmasını sağlar.Zira denge önemlidir;
dünya üzerinde yaşamak zorunda olan insanoğlu için en önemli
kavramlardan biridir denge…
Cismin ağırlık merkezi hiçbir zaman yok olmaz,sadece cismin şeklini
değiştirdiğiniz zaman, yeri değişir.Eğer cisim üzerinde bir değişiklik
varsa da, cisim yeni ağırlık merkezine göre kendine evrende yeni bir
denge konumu edinir.
İçerisinde bulunduğumuz süreç ise, gerek kenti,gerek vizyon ve misyonu
açısından Trabzonspor’u bir olgudan çok bir cisim olarak düşünmemiz
gerektiğini hatırlatıyor bizlere.Trabzonspor sosyal bir olgudan çok
somut bir cisim profili çizebiliyor ve her somut cisim gibi onun da bir
ağırlık merkezi var ve bu ağırlık merkezi sayesinde Trabzonspor,
şiddetli sarsıntılarda ve ya büyük fırtınalarda dengesini bozmuyor,yani
ağırlık merkezinin konumu sağlam…Bunun en büyük ispatı,günümüzde hala
içerisinde bulunduğumuz şike süreci olarak görülebilir… 100 küsür yıllık
çınarları(!) sarsan bu sarsıntılar,Trabzonspor’a zarar veremiyor.
Bu durum bir avantaj gibi gözükse de maalesef dezavantaj da olabiliyor
ve bu dezavantajı oluşturanlar maalesef kendi kentinin siyasileri
oluyorlar.Siyaset kaygan bir zemin olmasına rağmen,Trabzon’daki
siyasiler Trabzonspor markasını kullanarak kaygan zeminde sağlam durmaya
çalışıyorlar.Bilinen bir şey var ki; Trabzonspor’un ağırlık merkezinde
yer bulabilen siyasi,siyasetin kaygan zemininden kurtulmuş ve yerini
sağlamlaştırmış olur. Trabzonspor’un ağırlık merkezi,öyle bir ağırlık
merkezidir ki; kendi hacmimim yanı sıra,hacminin içerisinde yaşayanları
da tehlikelerden koruyabilir.
Kişiler; Trabzonspor’un ağırlık merkezinde yer alıp kendilerini sağlama
almak isterlerken aslında(isteyerek ve ya istemeyerek) Trabzonspor
cismine zarar verme teşebbüsünde bulunuyorlar.Bu teşebbüslerinin
sonucunda, uzayda hacmi olan bir varlık olarak kabul ettiğimiz
Trabzonspor’un cismi değişebilir,buna bağlı olarak ağırlık merkezinin
yeri değişebilir ve bu yeni ağırlık merkezi,eskisi kadar sağlam
olamaz.Bunun sonucunda,en şiddetli sarsıntıyı bırakın,en ufak bir
rüzgarda bile konumunu kaybeder ve böyle bir Trabzonspor’u taraftarı
kabullenemez.
Son günlerde Trabzon kenti siyasilerinin birbiri ardına yaptıkları
açıklamalar ve eylemler bize bu durumun güzel örneklerinden birkaç
tanesini sunuyor.3 Temmuz tarihinden beri, tek desteği taraftarından
alan Trabzonspor Camiası, bu süreç içerisinde masa başı,kapalı kapılar
ardı vs ortamlardaki lobilerinde hep eksik kaldı.Bu eksikliğinin sonucu
olarak bugün hala iadesi yapılamamış bir şampiyonluk kupası
duruyor.Ciddi lobi eksikliğine rağmen, bu süreç içerisinde kendisine
atıfta bulunulacak suçun bulunmaması ise Trabzonspor Camiasının ruhunu
hala kaybetmemiş olduğunu gösteriyor.
Büyük fırtınalar,yüksek dalgalar,şiddetli sansıntılar ile mücadeleye
alışkın olan Trabzonspor ve Trabzonspor taraftarı,eminim ki bu yapılan
hatalara karşı da bir kendini savunma mekanizması geliştirecektir.
Saygılar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder