1 Eylül 2012 Cumartesi

Medeniyet Dediğin

Gelişememiş ülkelerde simgelere takılmış bir örtüdür medeniyet. Ülkenin gelişmemiş olması büyük oranda ekonomiye bakar, fakat gelişememiş olması zihinlerin suçudur. Kayıp akıllar mağarasının fazlalığıdır medeniyeti somut kavramlarda tartışmaya açmak ve sonucunda gelişememek.

Gelişememiş zihinlerin büyük sorunudur mutluluğu ve medeniyeti tespit etmek. Çok parayla çok mutlu olacağını sanmak  doğru bilinen büyük bir yanlıştır bu ülkelerde. Aynı şekilde;  insan üzerindeki kıyafetlerde yanıltır bu ülkelerde kayıp zihinleri, medeniyet konusunda özellikle. Halbuki mutlu olmak için para gerekmeyebilir dünya üzerindeki herhangi bir toprak bütünlüğünde. Ve yine aynı şekilde;  Afrika’nın herhangi bir kabilesindeki küçük çocuk da mutlu olabilir, üzerinde lüks kıyafetler olmadan…

Böyle ülkelerde her alana sıçramıştır bu saçma düşünceler topluluğu. O kadar fazladır ki bu düşüncenin sahipleri, değişmez doğru kabul edilir yanlışlar. Bir şehrin ne kadar  medeni olduğunu nüfusu gösterir sanar çoğunluk. Ve ya bir takımın ne kadar büyük olduğunu… Ve ya bir takımın bayan taraftarlarının giydiği kıyafet ve yapılan makyaj sayısının fazlalığı da  hangi takımın bayan taraftarlarının daha medeni olduğunu gösterebilir, çoğu akla göre.

Böyle anlarda ibretlik dersler çıkagelir insanın tam da gözü önüne. O kadar net bir ispattır ki; bu  doğruları yanlış bilen boşluğa düşer, doğruyu bilen az sayıdaki kişi ise haklı gururunu yaşar bu coğrafyada…

Seyircisiz maç cezası ile cezalandırılmış Trabzonspor’un Beşiktaş ile oynadığı maçta Trabzonsporlu bayanlar  maçın seyircisiz değil,seyircili oynandığını ispat etti. Trabzon’da seyircisiz maç oynamanın olanaksız bir şey olduğunu gösterdi. Bunu gösterirken de bir de medeniyet dersi verdi,  ders alabilme kapasitesi olan her canlıya. Tek hücrelisinden çok hücrelisine kadar.

Çok önceleri değil, bu sezon içerisinde yaşanmış, seyircisiz(kadın ve çocuklu) Fenerbahçe-Trabzonspor maçı akıllara geldi, dünkü maç esnasında bir an. O sahada medeniyetin simgesi olarak somut kavramların büyüklüğüne alışmış olanlar için, o büyük ve Türkiye’nin en medeni statların birinde(!), 50 küsür bin adet, gayet bakımlı, güzel giyimli,kısaca medeni(!) kadın hemcinsleri olan bir kadına küfrettiler. Hemcinslerine küfürlerinin sebebi ise Trabzonspor Başkanının annesi olmasıydı. Yani o sahadaki binlerce medeni kadının olduğu gibi anne olması…  Ve ya o sahadaki binlerce bayanın hayal ettiği annelik şerefine erişmesi …

Maç ertesinde gazetelerde okuduk hepimiz,; binlerce Fenerbahçeli medeni(!) kadının marifetlerini, fotoğraflarını, spor kamuoyuna örnek olacak şekilde verdikleri derslerini(!)… Ve acı bir tebessüm oluştu içimizde.

Acı tebessümlerden gururlu gülücüklere kendi bayanlarımız sayesinde ulaştık, Trabzonspor-Beşiktaş maçı ile. Bu ülkede pek çok insana medeni gelmeyecek ninelerim, belki başı kapalı olduğu için bile medeni kabul edilmeyen teyzelerim,  İstanbul’da olmadığı için kimi insanlar tarafından medeni görülmeyen ablalarım, kardeşlerim,  gelişememiş Türkiye’nin gelişememiş zihinlerine ibretlik bir ders verdi. ”Bordo” haykırışa ”Mavi” dendi… ”Şampiyon” dendiğinde ”Trabzon” söylendi. Ama asla ve asla hemcinslerine ettikleri herhangi bir hakaret duyulmadı.  Kayıp akıllar mağaralarına  medeniyetin ışığı başkente göre kuzeydoğudaki şehirden girdi.

Paralel sıralanmış dağların denizle arasına sakladığı bir şehir  tarihindeki gibi bir ders verdi yine. Verdiği dersin adı ”medeniyet” olmasına rağmen,  ”medeniyet” adının verilmeyeceğini bile bile.

Saygılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder