Gelişememiş ülkelerde simgelere takılmış bir örtüdür medeniyet.
Ülkenin gelişmemiş olması büyük oranda ekonomiye bakar, fakat
gelişememiş olması zihinlerin suçudur. Kayıp akıllar mağarasının
fazlalığıdır medeniyeti somut kavramlarda tartışmaya açmak ve sonucunda
gelişememek.
Gelişememiş zihinlerin büyük sorunudur mutluluğu ve medeniyeti tespit
etmek. Çok parayla çok mutlu olacağını sanmak doğru bilinen büyük bir
yanlıştır bu ülkelerde. Aynı şekilde; insan üzerindeki kıyafetlerde
yanıltır bu ülkelerde kayıp zihinleri, medeniyet konusunda özellikle.
Halbuki mutlu olmak için para gerekmeyebilir dünya üzerindeki herhangi
bir toprak bütünlüğünde. Ve yine aynı şekilde; Afrika’nın herhangi bir
kabilesindeki küçük çocuk da mutlu olabilir, üzerinde lüks kıyafetler
olmadan…
Böyle ülkelerde her alana sıçramıştır bu saçma düşünceler topluluğu. O
kadar fazladır ki bu düşüncenin sahipleri, değişmez doğru kabul edilir
yanlışlar. Bir şehrin ne kadar medeni olduğunu nüfusu gösterir sanar
çoğunluk. Ve ya bir takımın ne kadar büyük olduğunu… Ve ya bir takımın
bayan taraftarlarının giydiği kıyafet ve yapılan makyaj sayısının
fazlalığı da hangi takımın bayan taraftarlarının daha medeni olduğunu
gösterebilir, çoğu akla göre.
Böyle anlarda ibretlik dersler çıkagelir insanın tam da gözü önüne. O
kadar net bir ispattır ki; bu doğruları yanlış bilen boşluğa düşer,
doğruyu bilen az sayıdaki kişi ise haklı gururunu yaşar bu coğrafyada…
Seyircisiz maç cezası ile cezalandırılmış Trabzonspor’un Beşiktaş ile
oynadığı maçta Trabzonsporlu bayanlar maçın seyircisiz değil,seyircili
oynandığını ispat etti. Trabzon’da seyircisiz maç oynamanın olanaksız
bir şey olduğunu gösterdi. Bunu gösterirken de bir de medeniyet dersi
verdi, ders alabilme kapasitesi olan her canlıya. Tek hücrelisinden çok
hücrelisine kadar.
Çok önceleri değil, bu sezon içerisinde yaşanmış, seyircisiz(kadın ve
çocuklu) Fenerbahçe-Trabzonspor maçı akıllara geldi, dünkü maç
esnasında bir an. O sahada medeniyetin simgesi olarak somut kavramların
büyüklüğüne alışmış olanlar için, o büyük ve Türkiye’nin en medeni
statların birinde(!), 50 küsür bin adet, gayet bakımlı, güzel
giyimli,kısaca medeni(!) kadın hemcinsleri olan bir kadına küfrettiler.
Hemcinslerine küfürlerinin sebebi ise Trabzonspor Başkanının annesi
olmasıydı. Yani o sahadaki binlerce medeni kadının olduğu gibi anne
olması… Ve ya o sahadaki binlerce bayanın hayal ettiği annelik şerefine
erişmesi …
Maç ertesinde gazetelerde okuduk hepimiz,; binlerce Fenerbahçeli
medeni(!) kadının marifetlerini, fotoğraflarını, spor kamuoyuna örnek
olacak şekilde verdikleri derslerini(!)… Ve acı bir tebessüm oluştu
içimizde.
Acı tebessümlerden gururlu gülücüklere kendi bayanlarımız sayesinde
ulaştık, Trabzonspor-Beşiktaş maçı ile. Bu ülkede pek çok insana medeni
gelmeyecek ninelerim, belki başı kapalı olduğu için bile medeni kabul
edilmeyen teyzelerim, İstanbul’da olmadığı için kimi insanlar
tarafından medeni görülmeyen ablalarım, kardeşlerim, gelişememiş
Türkiye’nin gelişememiş zihinlerine ibretlik bir ders verdi. ”Bordo”
haykırışa ”Mavi” dendi… ”Şampiyon” dendiğinde ”Trabzon” söylendi. Ama
asla ve asla hemcinslerine ettikleri herhangi bir hakaret duyulmadı.
Kayıp akıllar mağaralarına medeniyetin ışığı başkente göre
kuzeydoğudaki şehirden girdi.
Paralel sıralanmış dağların denizle arasına sakladığı bir şehir
tarihindeki gibi bir ders verdi yine. Verdiği dersin adı ”medeniyet”
olmasına rağmen, ”medeniyet” adının verilmeyeceğini bile bile.
Saygılar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder