Süreç boyunca aynı şeyleri konuşuyoruz ve bu artık bizi sıkıyor
belli… Artık ilgimiz azalıyor, artık konuşacak yeni bir konu açamıyoruz
ve bu bizi soğutuyor futboldan… Fakat öyle zaman geliyor ki, küçük
detaylar can alıcı olabiliyor. Bu yüzden küçük küçük hatırlatma gereği
duyuyor, sürecin canlı şahidi olan aklımız, bizlere…
Belirdiği günden beri hep uzatılan, türlü bahaneler ile karşımıza hep
sakız kıvamına getirilmiş muhabbetleri çıkaran şike sürecinin
kahramanları istifa ettikten sonra kendilerini daha iyi belli ediyor.
Şaşırtıyor mu bizi? Hayır. Fakat şaşırması gereken kişiler yine sessiz.
Mehmet Ali Aydınlar’ın, istifasından sonraki açıklamaları, gündeme
samimiyet değil, yeni bir yalan rüzgarı getirdi. Önceki söylemlerimizde
belirttik; ”Mehmet Ali Aydınlar, süreç boyunca, kendi yaptığı önceki
açıklamaları, yeni açıklamalarıyla suya düşürmüştür ve her seferinde
açıklamaları ciddiye alınmaktan öte, suya yazılmış yazı hissi
uyandırmaya başlamıştır.” diye…
Programda cevapladığı sorular, bizim kafalarımızda yeni soru
işaretleri doğuruyor…Ve gün geçtikçe yeni açıklamalar ile yeni soru
işaretleri de çıkmaya devam edecek. İşte bazıları…
1- TFF Başkanlığını yürütürken, yeteri kadar emin olamadığın ve
bu yüzden karar alamadığın(!) bir dava için, istifadan sonra nasıl 45
milyon euro’luk bir kefil olma cesaretini gösterebiliyorsun?
2- Aynı şekilde; istifanı sunarken ”kandırıldım” mesajı vermiş
olan sen, nasıl kandırıldığına inandığın bir olay silsilesinde, 45
milyonluk bir kefil olabiliyorsun?
3- Başkanlık görevindeyken ağzından düşmeyen ”Türk Futbolunu
Kurtarma” masalı, nasıl istifadan sonra ”Fenerbahçe başkanlığına oynama”
çalışmasına dönüştü?
4- ”Tünelin ucu karanlık” diyerek Türk futbolunun geleceğinin
aydınlık olmadığını, cezaların kapıda olduğunu ima eden sen; bunun baş
sorumlusunun yine sen olduğunu bilmiyor musun?
5- Bir kulübü kurtarmak için yaptığının çalışmalar yüzünden, bir
ülke futbolunu eksilere sürükleme beceriksizliğini gösteren sen, nasıl
oluyor da hâlâ işini doğru yaptığına inanabiliyorsun? O zaman senin
başkanlık görevindeyken belirli gündeminin yanında gizli bir gündemin mi
vardı?
6- ”Tarafsız oldum” yalanını hala kameralara bakarak söyleyen
sen; Trabzonspor’un UEFA tarafından Şampiyonlar Ligi’ne davetine karşı
çıkıp; ”Onlar da bu işin içinde” diyerek tarafını yeteri kadar belli
etmedin mi?
7- Hangi TFF Başkanı, bir genel kurul kürsüsünde, tuttuğu takımı ne kadar sevdiğini ispatlama çalışmasına girişir?
8- ”Süreci yönetmek” ile ”Süreci idare etmek” söylemlerinin aynı
söylemler olduğunu sanan bir insan, yönettiği süreç için nasıl
”Doğrusunu yaptım” diyebilir?
9- Endüstriyel futbolun çıkarlarını koruma çalışmaları ne zamandır ”Türk futbolunu kurtarma operasyonu” adını aldı?
10- Metris Cezaevi’nde şike, teşvik ve organize çeteden dolayı
tutuklu yargılanan bir kişi için, bir TFF Başkanı nasıl ”Aziz Yıldırım
dışarıda olsaydı, onunla daha rahat anlaşılırdı” diyebilir?
11- ”Türk futbolu artık Papermoon’dan yönetilmeyecek” diyip, şike
sürecinde, şike ile suçlanan bir kulübün yöneticileriyle kapalı kapılar
ardında pazarlık yapmak nasıl olur da insanlara normal gösterilmeye
çalışılır?
12- Kendisinden başka herkesin yanlış yaptığını iddia eden
birisinin üzerinde durduğu noktaya bakmaktan bu kadar korkarken hâlâ
yalan dolu söylemlerin içinde olmasının sebebi nedir?
13- En büyük hedefinin Fenerbahçe başkanlığı olduğunu söyleyen
birisi, nasıl Fenerbahçe’nin şüpheli bulunduğu soruşturma sürecinde TFF
Başkanlığını dürüstçe yapabilir?
Bunlar, benim zihnimdeki sorulardan sadece birkaçı… Bu sorular, artık
sakız gibi olan süreçten sıkıldığımız için, olanları bir kez daha
hazırda aklımızda tutmak, küçük bir beyin fırtınası yapmak için bence
yeterli… Ama elbette bizler, bir araya gelerek bu soruların kalitesini
ve çeşitliliğini arttırabiliriz…Sayısını bilemeyiz ama bildiğimiz tek
şey; bizim soracağımız sorular; Mehmet Ali Birand’ın soracağı gibi
yüzeysel olmayacaktır… Bizim sorduğumuz sorulara, Aydınlar cevap
verirken, eminiz ki bizler Birand gibi kafa sallamak yerine; soru sormuş
gibi yapıp zorlamamak yerine; sorgulayacağız. Eminiz ki bizim
sorularımız gerçek anlamda cevaplandırıldıkça kameralar arkasında
yapılanları da açığa çıkaracaktır.
Süreçten sıkıldığımız şu anlarda bile, sorgulamayı ve düşünmeyi unutmayalım. Çünkü asıl hedefleri bu.
Saygılar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder